21 Haziran 2012 Perşembe

KPSS Başvuru Tarihleri

KPSS Başvuru Tarihleri,KPSS Başvuru Tarihleri 2012,KPSS Başvuru Tarihi ne zaman,KPSS Başvuru,KPSS Başvuru yapmak istiyorum,KPSS Gereken evraklar,KPSS Başvuru Tarihi 2012 başvur,KPSS sınav yerleri,KPSS Başvur,KPSS Başvuru Tarihler
ÖSYM tarafından 2012 yılı içerisinde yapılacak olan sınavlara başvuru tarihleri belli oldu. Buna göre oratöğretim (lise) ve Önlisans kpss başvuruları 18 Haziran 2012 ile 4 Temmuz 2012 tarihleri arasında alınacak. Sınav İse 23 Eylül Pazar günü yapılacak.
2012-KPSS-2’ye Ortaöğretim(lise) ve Önlisans mezunları ile Ortaöğretimden ya da bir önlisans programından mezun olabilecek durumda olan adaylar gireceklerdir.
Sınava başvurma işlemleri, 18 Haziran – 4 Temmuz 2012 tarihleri arasında yapılacaktır. Başvurular, başvuru merkezlerince yürütülecektir. Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri ve ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri KPSS’de başvuru merkezi olarak görev yapacaklardır.
Ortaöğretim (Lise) ve Önlisans Mezunu Adaylar İçin KPSS Başvuru Tarihleri Şöyle :
2012 KPSS Ortaöğretim/Önlisans’a başvurular ise 18.06.2012- 04.07.2012 tarihleri arasında alınırken sınav 23.09.2012 tarihinde gerçekleştirilecek.
2012 KPSS Ortaöğretim/Önlisans sınav ücreti ise 35 TL olacak
2012-KPSS ‘ye ortaöğretim ve ön lisans mezunları ile mezun olabilecek durumda olan adaylar girecekler.
Sınava başvurma işlemleri, 18 Haziran-4 Temmuz 2012 tarihleri arasında yapılacaktır. Başvurular, başvuru merkezlerince yürütülecek. Ortaöğretim Kurumu (Okulu) Müdürlükleri ve ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri KPSS’de başvuru merkezi olarak görev yapacaklar.
Sınava katılmak isteyen adaylar, Kılavuz ile Aday Başvuru Formuna, başvurma süresi içinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabiliyor. Sınava başvuru sürecinde başvuru kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacak.

Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyesi Alım İlanı

Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörlüğünden:
Üniversitemize 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun ve Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri uyarınca aşağıda unvanı, nitelikleri ve sayıları belirtilen kadrolara öğretim üyeleri alınacaktır.
Öğretim Üyesi kadrosuna başvuracak adayların “Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğretim Üyeliği Kadrolarına Başvurma, Yükseltilme ve Atanmayla İlgili Değerlendirme Yönergesi” nde öngörülen şartları sağlamış olmaları gerekir.
Birimi Bölümü Anabilim Dalı Unvanı Adedi Açıklama
EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE FELSEFE TARİHİ DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ARŞİVCİLİK YARDIMCI DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BİLGİ YÖNETİMİ VE TEKNOLOJİSİ YARDIMCI DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ KÜTÜPHANECİLİK YARDIMCI DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYOLOJİ UYGULAMALI SOSYOLOJİ YARDIMCI DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYOLOJİ TOPLUMSAL YAPI VE DEĞİŞME YARDIMCI DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI YARDIMCI DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ESKİ TÜRK EDEBİYATI YARDIMCI DOÇENT 1
EDEBİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ EĞİTİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME YARDIMCI DOÇENT 1
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ TİCARET HUKUKU YARDIMCI DOÇENT 1
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ SAYISAL YÖNTEMLER YARDIMCI DOÇENT 1
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ TELEKOMİNİKASYON YARDIMCI DOÇENT 1 LİSANS, YÜKSEK LİSANS VE DOKTORASINI FAKÜLTELERİN, ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜH.VEYA ELEKTRONİK MÜH.VEYA ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜH. VEYA KONTROL VE OTOMASYON MÜH.VEYA KONTROL MÜH. BÖLÜMLERİNDE YAPMIŞ OLMAK.
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ ELEKTRONİK YARDIMCI DOÇENT 1 LİSANS, YÜKSEK LİSANS VE DOKTORASINI FAKÜLTELERİN, ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜH.VEYA ELEKTRONİK MÜH.VEYA ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜH. VEYA KONTROL VE OTOMASYON MÜH.VEYA KONTROL MÜH. BÖLÜMLERİNDE YAPMIŞ OLMAK.
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ DEVRELER VE SİSTEMLER YARDIMCI DOÇENT 1 LİSANS, YÜKSEK LİSANS VE DOKTORASINI FAKÜLTELERİN, ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜH.VEYA ELEKTRONİK MÜH.VEYA ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜH. VEYA KONTROL VE OTOMASYON MÜH.VEYA KONTROL MÜH. BÖLÜMLERİNDE YAPMIŞ OLMAK.

20 Haziran 2012 Çarşamba

e-okula yeni kayıt nasıl yapılır

2012-2013 eğitim öğretim yılı kayıtları için Milli Eğitim Bakanlığı e-okul sistemindeki kayıtları esas alacak. Bakanlık, tüm öğrencilerin bilgilerini nüfus kayıt sistemine göre e-okul’a aktaracak. İşte e-okul sistemiyle ilgili tüm bilgiler;
2012-2013 İlköğretime ilk defa yeni kayıt olacak öğrenciler okullara, Ulusal Adres Veri Tabanı’ndaki adres bilgileri ve T.C. kimlik numaralarının il/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde kurulan öğrenci yerleştirme komisyonlarının okul adres eşleştirmeleri sonucunda sistem tarafından otomatik olarak yerleştirilecek. E-Okul sistemi tarafından tüm öğrencilerin, adreslerinin bulunduğu en yakın ilköğretim okuluna kayıtları yapılacak .İnternet üzerinden çocuğun T.C kimlik numarasını girerek öğrenilebilecek.
2012-2013 eğitim-öğretim yılında ilköğretim okulları birinci sınıflarına 2005 doğumlu çocukların kayıtları alınacak.Öğrenci, okullar açıldığında, adres bilgileri doğrultusunda isminin çıktığı okula giderek ders başı yapacak. Öğrencinin isminin çıkması aynı zamanda kayıt belgesi anlamına gelecek. Bunun dışında, herhangi bir işlem yapmasına gerek bulunmayacak.
- Kayıt ve nakillerde “herhangi bir karışıklık çıkması durumunda” Ulusal Adres Veri Tabanı’ndaki adres bilgileri esas alınacak. “Velilere kolaylık sağlanması ve adresin doğruluğunun tespiti açısından” okul yönetimleri elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelik sözleşmesi, kira sözleşmesi veya tapu kaydı gibi belgeler isteyebilecekler.
- Sistemde okula yerleştirilen şehit ve muharip gazi çocukları ile özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin velilerinin talep etmesi halinde istedikleri okula kayıtları daha sonra nakil yoluyla yapılacak.
- Veliler kayıt için gerek internetten form doldurulması, gerek okula başvurulması, ön kayıt yaptırılması, kayıt parası yatırılması gibi herhangi bir işlem yapmayacak.
- Veliler, çocuklarının hangi okula kaydedildiğini MEB’in internet sitesinden çocuklarının T.C. kimlik numarasını girerek veya evlerine en yakın ilköğretim okulundan sorarak öğrenebilecekler.
- Kayıtlarda “Yerleşim Yeri Adresinin” esas alınmasına rağmen, yurt dışında ikamet edenler ile yetiştirme yurdu, cezaevi, çocuk ıslah evi, öğrenci yurdu ve yatılı okullarda kalan çocukların “Diğer Adres” adlı ikinci adresleri yerleşim yeri adresi olarak değerlendirilecek.

Survivor Kim Elendi ? Nihat mı Begüm mü Gitti-

Acun Ilıcalı'nın sunduğu ekranların sevilen yarışma programında bu hafta kim elenecek?
 
Acun Ilıcalı'nın sunduğu ekranların sevilen yarışma programında bu hafta kim elenecek?
Survivorda sona doğru yaklaşıyoruz. Uzun bir maratonun sonlarına doğru geldik sayılır. Geçtiğimiz hafta survivora veda eden isim Hayim olmuştu. Bu hafta kimin eleneceği şimdiden merak ediliyor bizim açımızdan. Artık elemeler daha da zor olabilir. Son 4 yarışmacı kaldı survivorda ve hepsininde şansı olduğunu düşünüyoruz.
Sms ‘te tüm yarışmacıların yüksek sms alacağını düşünüyoruz. Ayrıca bundan sonra oyunlarda zevkli geçebilir. İyi 4 yarışmacı kaldı. Denk güçlerin oyunu olabilir.
Elenen isim her hafta olduğu gibi,bu haftada sitemizde yayınlanacaktır
Survivor Ünlüler Gönüllüler'de bu akşam eleme olmadı. Son eleme olduğu için oylama sonuçlarının  23 Haziran Cumartesi akşamı açıklanacağı belirtildi.
 
 

Survivor Araba Ödülünü Kim Kazandı ?

Acun Ilıcalı'nın hazırlayıp sunduğu ekranların sevilen yarışma programında bu hafta hem ödül oyunu çok ilginçti hemde ödül.Peki bu ödül oyununu kim kazandı?
 
Acun Ilıcalı'nın hazırlayıp sunduğu ekranların sevilen yarışma programında bu hafta hem ödül oyunu çok ilginçti hemde ödül.Peki bu ödül oyununu kim kazandı?
Bu hafta Survıvorda bir ilk gerçekleşti.bu haftaki ödül oyunu ne güce dayalı ne de dayanıklılığa dayalı bir oyundu.Survıvorda bu hafta ödül oyununda yarışmacılar annelerine sorulan sorulara annelerinin hangi cevapları verdiğini tahmin etmeye çalıştılar.Survıvor ödül oyununu en çok doğru cevabı vererek Begüm kazandı.
Ödül ise Survıvor tarihinde bir ilkti.Araba ...


 

Diyanet Yeterlilik Sınavı Mülakat Yerleri 2012

2012 Diyanet İşleri Başkanlığı Yeterlilik Sınavı Mülakatları ne zaman yapılacak. Mülakat giriş yerleri ve diğer ayrıntılar…

2012 Diyanet İşleri Başkanlığı Yeterlilik Sınavı Mülakatları yerleri ve tarihleri belli oldu. 70 ve üzeri puan alan adaylar aşağıdaki bağlantıdan mülakat tarihi ve yerlerini öğrenebilirler…
Diyanet Yeterlilik Sınavı Mülakat Yerleri Sorgulama Sayfası İçin TIKLAYINIZ


Diyanet Yeterlilik Sınavı Mülakat Yerleri 2012,Diyanet Yeterlilik Sınavı Mülakat Yerleri öğren,Diyanet Yeterlilik Sınavı,Diyanet Sınav sonuçları 2012,Diyanet Yeterlilik Sınavı Mülakat sınaı yerleri öğrenme.

TC kimlik no ile SSK Sorgulama

ssk sorgulama tc kimlik no ile sorgulama, tc kimlik no ile ssk sorgulama 2011, tc kimlik no ile ssk hizmet dökümü sorgulama,ssk kimlik no ile sorgulama
Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak açılan sayfadaki “TC Kimlik No, Baba Adı, Nüfusa Kayıtlı Olduğunuz İl ve İlçe, Cilt No, Aile Sıra No ve Doğum Tarihi” gibi bilgileri nüfus cüzdanınızda yazdığı gibi, büyük harflerle doldurun. Sonra “SORGULA” yere tıklayınız açılan sayfadan “Hizmet Dökümü 4A” yazan yere tıklayınız, her şeyi doğru yaptıysanız hizmet dökümlerinin ekrana gelmiş olması gerekir.
SSK Sorgulama : https://esgm.sgk.gov.tr/Esgm/
T.C Kimlik No İle SSK Sorgulama
SGK’nın resmi sitesi son 12 aylık süreci kapsayan aylardaki SSK Primlerinizi TC Kimlik No ile Sorgulama yapabilme imkanına sahipsiniz.
Bu imkan sayesinde en azından e-Devlet şifrenize ihtiyaç olmadan işe giriş çıkışlarınızı, SSK’nızın yatıp yatmadığını gönül rahatlığıyla görebilirsiniz. Şimdi size T.C kimlik numaranızla son 12 aylık SSK Hizmet Kontrolü nasıl sorgulayacağınızı anlatacağız.

T.C Kimlik Numaramla Nasıl SSK Sorgulama Yapabilirim?
Yukarıdaki “T.C Kimlik No ile SSK Sorgulama” bağlantısını tıklayınız. Açılan sayfada ki giriş bilgilerine T.C numarınızı yazdıkdan sonra, bir aşağıdaki kısma ekranda gördüğünüz sayıyı aynen yazdıkdan sonra son 12 aylık SSK Sorgulamanızı yapabilirsiniz.

Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede Filminin Çekimlerine Başlandı

İkincisi çekilen Çakallarla Dans filminde, başrolleri Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu paylaşırken usta oyuncu ekibine, sürpriz birçok ünlü de eşlik edecek.

Yapımcılığını Sugarworkz’ün yaptığı, senaryo ve yönetmenliğini Murat Şeker’in üstlendiği, bir çok tiplemenin fenomen olduğu, sabırsızlıkla beklenen Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede sinema filmi, çekimlerine 18 Haziran Pazartesi başladı. Filmin 9 Kasım 2012’de vizyona girmesi bekleniyor.

Çakallar Dans 2 filmi konusu:
Del Piero Hikmet, Kayinço Gökhan, Muhasebeci Servet ve Köfte Necmi… Çakallık yaptıkları için hapse giren kahramanlarımız içerde zor günler geçirmektedir. Mahalleden, sevdiklerinden ve futboldan uzak kaldıkları için mutsuzdurlar. Günün birinde suçlular üzerinde yapılacak tıbbi bir deney için kobay arandığını öğrenirler. İşin ucunda şartlı tahliye olduğunu öğrenen kahramanlarımız bu deneyde gönüllü kobay olmayı kabul ederler. Suç önleyici ilaçları kullanmaya başlayan ekip, dışarı çıktıklarında çakallık yapmayacaklarına dair birbirlerine söz verirler. Ama unuttukları bir sey vardır: Mesele çakal olmak değildir, asıl mesele çakallarla dans edebilmektir.

Adana'da 'terör' protestosu

Düzenlenen gösteride şehitler için saygı duruşunda bulunuldu ve Fatihalar okundu.

Adana Ülkücü İşçiler Derneği üyesi bir grup, son terör saldırılarına tepki göstermek için Atatürk Parkı’nda bir araya geldi. Dev Türk bayrağı açıp, "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez", "Mustafa Kemal’in Askerleriyiz" sloganları atan ve tekbir getiren grup, Hakkari ve Hatay'daki hain saldırılarda şehit düşen askerlerin isimlerini tek tek okuyup, temsili yoklama yaptı. Vatan savunmasında şehit düşenler için saygı duruşunda bulunan kalabalık, şehitler için Fatihalar okudu.

Öte yandan, bir göstericinin taşıdığı “Telefon Dinleyip Sporu Temizleyeceğine Telsiz Dinle Çakalları (PKK’yı) Temizle” yazılı döviz dikkat çekti.

Grup adına bir konuşma yapan Adana Ülkücü İşçiler Derneği İl Başkanı İsa Özbek, kendisinin de bir şehit kardeşi olduğunu belirterek, Hakkari ve Hatay’da şehit düşen askerlere Allah’tan rahmet diledi, şehit ailelerine başsağlığı, gazilere de acil şifa ve sabır diledi. Türkiye’nin karanlık bir dönemden geçtiğini savunan Özbek, "Terör azalacağı yerde günden güne artıyor. Ülkemizin bu terör belasından kurtulması için geçici değil, kalıcı çözüm gerekiyor. Çözüm; müzakere ile değil, mücadele ile olur. Mücadelenin en güzel örneğini ise, çatışmada yaralanan Mehmetçiğimizin doktora söylediği, 'Benim yerim burası değil, bırakın çatışayım, arkadaşlarımın yanında olayım' sözleri veriyor. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; çözüm müzakere değil, mücadeledir” dedi.

Açıklamanın ardından grup bir süre daha slogan attıktan dağıldı.

Oruç nedir niye tutulur

Ramazan ayı boyunca oruç tutmak İslâm’ın beş şartından biridir. İslâm’ın temel ilkelerinden olan oruç, bedenle yapılan ibadetlerdendir. İslâm’a göre oruç tutmak “tan yerinin ağarmasından gün batımına kadar Allah rızası için ibadet maksadıyla yemek, içmek gibi davranışlardan uzak durmak” demektir. Bu sebeple rejim yapmak, sağlıklı olmak gibi sebeplerle aç kalmak oruç sayılmaz. Çünkü oruç bir ibadettir ve bundan dolayı da bu bilinç ve amaçla gerçekleştirilmesi gerekir. Akıllı ve ergenlik çağına gelmiş her Müslüman’ın oruç tutması farzdır.

Ali Yasin Erosmanoğlu Trabzon Şehidi cenaze töreni izle video 20 06 2012




19 Haziran 2012 Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Yeşiltaş Karakolu’na yapılan baskında şehit düşen Trabzonlu Piyade Er Ali Yasin Erosmanoğlu ile Giresunlu Piyade Er Yaşar Doymuş’un cenazeleri Trabzon’a getirildi.
AKKARİ’nin Dağlıca bölgesinde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışma sonucu şehit olan askerlerden Piyade Onbaşı Ali Yasin Erosmanoğlu ile Piyade Er Yaşar Doymuş’un cenazeleri, askeri uçakla Trabzon’a getirildi. Cenazeler, yakınları ve protokol üyelerinin gözyaşlarıyla karşılandı.

Hakkari’de şehit olan 8 askerden Trabzonlu Piyade Onbaşı Ali Yasin Erosmanoğlu, Giresunlu Piyade Er Yaşar Doymuş ve Samsunlu Piyade Er Umut Bulut’un cenazeleri, Van’da düzenlenen askeri törenin ardından Türk Hava Kuvvetleri’ne ait nakliye uçağıyla Trabzon Havalimanı’na getirildi.

İsa Sayın Mersin şehidi cenaze töreni izle video 20 Haziran 2012




Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Yeşiltaş karakoluna yapılan hain saldırıda şehit olan Piyade Onbaşı İsa Sayın’ın cenazesi, göz yaşları arasında toprağa verildi.Memleketi Muşlu olan İsa Sayın’ın cenazesi, Diyarbakır’dan hava yolu ile önce Adana’ya oradan da cenaze aracı ile Mersin’e getirildi. Devlet Hastanesi morguna konulan şehidin cenazesi, babası Mehmet Ali Sayın ve annesi Emine Sayın ile akrabalarına son kez baktırıldı. Cenaze daha sonra hastane morgundan alınarak Mevlana Mahallesi’ndeki baba ocağına son bir kez götürüldükten sonra törenin yapılacağı Muğdat Camii’ne ulaştırıldı.
Muğdat Camii’nde yapılan törene Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Adana 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Sezai Bostancı, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Mersin milletvekilleri Çiğdem Münevver Ökten ve Ahmet Tevfik Uzun ile şehidin akrabaları da eşlik etti

Tören öncesi Vali Güzeloğlu ile komutanlar ve AK Parti’li milletvekilleri, cami avlusundaki şehit ailesinin yanına gelerek baş sağlığı diledi. Şehidin öz geçmişinin okunmasının ardından cenaze namazı Mersin Müftüsü Ali Melek tarafından kıldırıldı. Namaz sırasında ayakta durmakta zorlanan şehidin dedesi Hacı İbrahim Sayın’a askerler tarafından oturması için sandalye verildi.
Şehidin Türk bayrağına sarılı cenazesi, kılınan cenaze namazı sonrası askerlerin omzunda camiden çıkarılarak top arabasına yerleştirildi. Askeri bando eşliğinde bir süre top arabasında taşınan cenaze, daha sonra cenaze aracına konularak Yalınayak Mezarlığında toprağa verildi.

Hazal Kaya Adını Feriha koydum dizisinden ayrılacak mı

Adını Deriha Koydum dizisi bu sezon sonunda final yapacağı bekleniyordu.Fakat dizi yapıpımcısı Fatih Aksoy’un, dizi final yapacak demedim diye aöıklamaların ardından Medyapım’da bugün gergin saatler yaşandı. Sabahleyin önce dizide Mehmet rolünü canlandıran Melih Selçuk Medyapım’a geldi. Yapımcı Fatih Aksoy’la bir görüşme yaptı. Melih Selçuk’un ardından da dizinin Levent’i Barış Kılıç, Aksoy’la görüştü.Adını Feriha Koydum’un yıldızı Hazal Kaya, ünlü oyuncu koçu Barbara Poitier’in atölye çalışmasına katılmak için dizinin yapımcısı Fatih Aksoy’dan izin istedi
İleride kariyerine katkı sağlayacağını düşündüğü için Barbara Poitier’in derslerine katılmak isteyen Hazal Kaya, başrolünde oynadığı dizinin yapımcısı Fatih Aksoy izin vermeyince iki arada bir derede kaldı.
ÜNLÜLER KAYIT YAPTIRDI
Adını Feriha Koydum’da izin krizi yaşandı. Amerikalı ünlü oyuncu koçu Barbara Poltier, Bilgi Üniversitesi’nde ‘Bilgi Eğitim Performing Art’ başlığı altında düzenlenecek 1 haftalık atölye çalışması için geçtiğimiz günlerde İstanbul’a geldi. Poitier’in dersleri için Azra Akın, Burcu Esmersoy, Kıvanç Kasabalı gibi ünlü oyuncularla birlikte Adını Feriha Koydum dizisinin yıldızı Hazal Kaya da kayıt yaptırdı.
DERSLER İŞLERİ AKSATIR
Hazal Kaya’nın annesi Ayşegül Kaya, kızının Barbara Poltier’in atölye çalışmasına katılabilmesi için dizinin yapımcısı Fatih Aksoy’dan bir hafta izin istedi. Aksoy, bir haftalık iznin çekimleri aksatacağını belirterek genç oyuncuya izin vermedi. İkili arasında çıkan tartışmanın sonunda Aksoy, Ayşegül Kaya’ya ‘Kızını da al git’ dedi. Hazal Kaya, atölye çalışmasına katılırsa ‘Adını Feriha Koydum’dan kovulacak!

Kars milli islam şurası

Kars Milli İslam Şurası, Mondros Müta¬rekesi (30 Ekim 1918) sonrasında, Kars’ta kurulan yerel hükümet.
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın (93 Har¬bi) sonunda Elviye-i Selâse (Kars, Arda¬han, Batum) olarak adlandırılan topraklar Rusların eline geçmişti. 1917 Sovyet Devrimi’yle birlikte Rus birliklerinin yöreden çekilmesi üzerine, Osmanlı Kafkas birlikleri ileri bir harekât düzenleyerek Kars ve çevresini geri aldı. Mondros Mütarekesi sonrasında İtilaf Devletleri, mütarekenin 2. maddesi gereğince İran’ın kuzeybatısındaki ve Güney Kafkasya’daki Osmanlı askerleri¬nin geri çekilmesini istediler. Osmanlı hü¬kümeti de bu isteğe uydu.
Elviye-i Selâse aydınları, İngilizlerin des¬tekleyeceği bir Ermeni işgali tehlikesine karşı koymak amacıyla 5 Kasım 1918′de Kars İslam Şurası’nı oluşturdular. Bu örgüt, 14 Kasım’da yapılan kongre sonucunda, Kars Milli İslam Şurası Merkez-i Umumisi adı altında 12 üyeli yerel bir hükümete dönüştürüldü. Ayrıca 8 bin kişilik bir ordu oluşturuldu. Gerek hükümetin kurulmasın¬da, gerekse hükümet çalışmalarında, 1914′ten başlayarak bölgede etkinlik göste¬ren ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nce kurulan Teşkilat-ı Mahsusa önemli bir rol oynadı. Mondros Mütarekesi’nin yarattığı geçici siyasal boşluktan yararlanan Kars Milli İslam Şurası, Rusya’daki sovyet tipi örgütlenmeden esinlenerek etkin bir çalış¬ma yürüttü. Daha sonra Nahçıvan ve Batum’u da sınırlan içinde sayarak 18 Ocak 1919′da Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkate-i Milliyesi adını aldı.
Aralık 1918 ortalarında Batum’a asker çıkaran ve Kars’a önemli sayıda asker gönderen İngilizler, Kars Milli islam Şura-sı’nın ve onun yerini alan Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkate-i Milliyesi’ninin çalışmalarına bir süre göz yumdular. Ama bölgede denetimi sağlama çabaları önünde engel oluşturmaya başlayan hükü¬mete 19 Nisan 1919′da son verdiler. Hükü¬metin 12 üyesini tutuklayarak önce Ba¬tum’a, oradan da Malta’ya sürdüler. Kars’ taki hükümete bağlı olarak çalışma yürüten Ardahan Milli İslam Şurası da 26 Nisan 1919′da Gürcü birliklerince dağıtıldı.

Karlofça Antlaşması nedenleri önemi maddeleri

Karlofça Antlaşması, Osmanlılarla Kut­sal Birlik (Avusturya, Polonya, Venedik ve Rusya) arasındaki çatışmaları (1683-99) so­na erdiren barış antlaşması (26 Ocak 1699). Bu, antlaşmayla Erdel (Transilvanya) ve Macaristan’ın büyük bölümü Osmanlıların denetiminden çıkarak Avusturyalıların eli­ne geçmiş, Orta Avrupa’nın doğusunda Osmanlı nüfuzu belirgin biçimde zayıfla­mıştır. 1697 yazının sonlarında kuzeye doğru bü­yük bir sefer düzenleyen II. Mustafa, 11 EylüPde Zenta (bugün Senta) Çarpışmasın­da Savoie prensi Eugène’in önünde ağır bir yenilgiye uğradı.
Padişah daha önce de Avusturyalılar karşısında bozguna uğramış­tı; ayrıca Rusların tehdidi sürüyor, savaş dışındaki İngiltere ve Hollanda da Osmanlı Devleti’ne diplomatik baskı uyguluyordu. Bu durumda II. Mustafa görüşme masasına oturmaya razı oldu. 1698′de Belgrat yakın­larındaki Karlofça’da (bugün Sremski Karlovci. Yugoslavya) başlayan görüşmeler 72 gün sürdü. Böylece Osmanlılar ilk kez
Avrupa ülkeleriyle görüşmeyi, tarafsız güç­lerin aracılığını ve yenilgiyi kabul ediyordu. 26 Ocak 1699′da Osmanlı Devleti, Avustur­ya, Polonya ve Venedik’le banş antlaşmala­rı imzaladı. Antlaşmayla Theiss (Tisa), Maroş (Mureşul) ve Tuna ırmaklanyla çev­relenen Temeşvâr’daki Banat dışında bütün Macaristan, Erdel, Hırvatistan ve Slovenya Avusturyalılara veriliyordu. Bu antlaşma 25 yıl süreyle geçerliliğini korudu. Venedikliler ise 1715′te Osmanlıların geri alacağı Mora Yarımadası (Pèloponnesos) ve Cattaro (Kotor) limanıyla birlikte Dalmaçya’nın büyük bölümünü ele geçirdiler.
Polonya, Moldavya’da fethettiği toprakları bıraktı, ama buna karşılık Podolya’yı ve Dinyeper Irmağının batısında 1672′de Osmanlıların eline geçen bazı Ukrayna topraklarını elde etti. Osmanlılarla Ruslar Karlofça’da yal­nızca iki yıllık bir ateşkes üzerinde anlaştı­lar. Ama 14 Temmuz 1700′de imzalanan İstanbul Antlaşması’yla Azak Ruslara veril­di ve çarın İstanbul’da sürekli bir diploma­tik heyet bulundurmasına izin verildi. Azak 17U’de Osmanlı topraklarına katıldıysa da 1783′te yeniden Ruslara geçti.

Şehit Er Yaşar Doymuş – Giresun Tirebolu cenaze töreni

19 Haziran 2012 Hakkari Dağlıca Şehiti Er yaşar Doymuş
Şehit asker Yaşar Doymuş Giresun İli Tirebolu ilçesi Cintaşı Mahallesi nüfusuna kayıtlı Şaban ve Kader oğlu 7 Kasım 1991 Tirebolu Doğumlu P.Er Yaşar Doymuş, ailesinin 2 erkek çocuğunun küçük olanı idi ve Tirebolu İlçesi Kumyalı mevkii, Hamam Mah. Yıldırım Sok. 13/1 adresinde ailesi ile birlikte ikamet etmekteydi.
19 Haziran 2012 Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Yeşiltaş Karakolu’na yapılan baskında şehit düşen Trabzonlu Piyade Er Ali Yasin Erosmanoğlu ile Giresunlu Piyade Er Yaşar Doymuş’un cenazeleri Trabzon’a getirildi.







HAKKARİ’nin Dağlıca bölgesinde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışma sonucu şehit olan askerlerden Piyade Onbaşı Ali Yasin Erosmanoğlu ile Piyade Er Yaşar Doymuş’un cenazeleri, askeri uçakla Trabzon’a getirildi. Cenazeler, yakınları ve protokol üyelerinin gözyaşlarıyla karşılandı. Hakkari’de şehit olan 8 askerden Trabzonlu Piyade Onbaşı Ali Yasin Erosmanoğlu, Giresunlu Piyade Er Yaşar Doymuş ve Samsunlu Piyade Er Umut Bulut’un cenazeleri, Van’da düzenlenen askeri törenin ardından Türk Hava Kuvvetleri’ne ait nakliye uçağıyla Trabzon Havalimanı’na getirildi.




Şehidin annesi Kader Doymuş, oğlunun terhisine 40 gün kaldığını söyleyerek Yavrum ne çilelerle büyüdü. Yavrum babasız ne sıkıntılarla büyüdü. Gelecektin, bekliyorduk, hazırlık yapıyorduk. Babasız büyüyen yavrum, çileli yavrum diye ağladı

Adını Feriha Koydum 66.Bölüm 3. fragmanı

Adını Feriha koydum 66.bölüm 3.fragmanı yayınlandı iyi seyirler, Adını Feriha koydum 66.bölüm 3.fragmanı izle, Adını Feriha koydum 66.yeni bölüm fragmanı izle, Adını Feriha koydum 66.bölüm 3.fragmanı çıktı mı, Adını Feriha Koydum 22 Haziran 2012 fragmanı izle, Adını Feriha Koydum son bölüm fragmanı izle, Adını Feriha Koydum 66.bölüm full izle, Adını Feriha Koydum 66.bölümü tek parça izle, Adını Feriha Koydum 66.bölüm yeni fragman izle
Adını Feriha Koydum 66.bölümü ile 22 Haziran 2012 Cuma akşamı saat: 20.00′da Show TV ekranlarında sevenlerinin karşısına çıkıyor. Adını Feriha koydum 66. bölüm 3. fragmanı
Adını Feriha koydum 66.Bölüm 3.Fragmanı Çıkti Video:


Kars ili özellikleri dağları akarsuları ekonomisi tarımı hayvancılığı tarihi yerleri

Kars, Doğu Anadolu Bölgesi’nde il ve il merkezi kent. Yüzölçümü 18.557 km’dir. Kuzey ve doğuda SSCB, güneydoğuda İran, güneyde Ağrı, batıda Erzurum, kuzeybatı­da da Artvin illeriyle çevrilidir.
Doğal yapı. İl topraklan, yüksek dağlarla kuşatılmış ve genellikle batı-doğu doğrultu­sunda uzanan akarsularla derin biçimde yarılmış geniş bir plato niteliğindedir. Dağ­ların üç sıra biçiminde uzanması yöreye ilginç bir görünüm verir. En güneydeki dağ sırası, ilin Ağrı’yla doğal sınırını ve Aras Irmağının su bölümü çizgisini oluşturan Aras Güneyi Dağlarıdır. Daha batıda Taş-kom Dağları adıyla anılan ve Kağızman’ın güneyinde Aşağıdağ (3.274 m) kütlesiyle birdenbire yükselen Aras Güneyi Dağlan Perli Dağı, Durak Dağı, Zor Dağı, Pamuk Dağı gibi gene oldukça yüksek kütlelerle doğuya doğru uzanır. Daha doğuda, İran sının yakınlarında ise, büyük bölümü Ağrı sınırlan içinde olmasına karşın, doruğu Kars topraklarında kalan Ağrı Dağı yükse­lir. Türkiye’nin en yüksek noktası olan ve daha önce 5.137 m olarak saptanan bu doruğun yüksekliği son araştırmalara göre 5.122 m’dir
İl topraklarının orta kesiminde yer alan ikinci sıra Sarıkamış’ın batısında başlar ve tekil kütleler halinde doğuya doğru uzanır. Batıda Soğanlı Dağı, Ziyaret Dağı ve Aladağ (3.138 m) ile başlayan bu sıra, daha sonra alçalarak Erzurum-Kars Platosu­nun^) doğu kesiminde geniş Kars Platosu­na dönüşür. Bu plato üstünde yükselen dağlardan başhcaları Yağlıca Dağı (2.961 m) ve Dumanhdağ’dır.
İlin kuzeybatısından başlayarak kuzey sınırı boyunca doğuya doğru uzanan yüksek dağlar Kars Çayı ve Kura Irmağı havzalarını birbirinden ayırır. Allahuekber Dağlarıyla başlayan bu üçüncü sıra Çıldır Gölüne kadar uzanır. Allahuekber Dağları üzerin­deki en yüksek noktalar Allahuekber Dağı (3.120 m), Kabak Dağı (3.054 m) ve Kısır Dağı (3.197 m) doruklandır. Çıldır Gölü­nün doğusunda ise Akbaba Dağı (3.026 m) yükselir. Doğu uzantıları, ilin kuzeydeki topraklarını engebelendiren Yalnızçam Dağlarıyla güneydeki Allahuekber Dağları arasında yer alan Ardahan Platosu doğuda SSCB sınırında yükselen Keldağ’a kadar uzanır.
İl topraklarının suları Kura ve Aras ırmak-lan aracılığıyla Hazar Denizine gider. Alla­huekber ve Yalnızçam dağlarından kaynak­lanan suların beslediği Kura Irmağı Ar­dahan ve Çıldır’daki düzlükleri sular. Ku­zeydeki Posof Çayı da Kura’ya SSCB topraklarında katılır. Batıdan il topraklarına giren Aras Irmağı Kağızman yöresinde genişleyerek şerit biçiminde düzlükler oluş­turur; kuzeyden gelen Arpaçay’la birleştik­ten sonra sınır boyunca akıp Iğdır Ovasını sular ve ülke topraklarından çıkar. İlde çok sayıda göl vardır. Bunlardan başlıcaları Çıldır, Aygır, Aktaş (Hazapin), Kuyucuk, Deniz ve Turna gölleridir. İlin akarsuları üzerinde Arpaçay ve Çıldır barajları kurul­muş, Arpaçay ve Aras boyunda dört sulama projesi uygulamaya konmuştur.
İlin en geniş düzlüğü Kars Platosudur. Yüksekliği ve iklimin sert olması nedeniyle bitkisel üretime elverişli olmayan düzlük hayvancılık bakımından önem taşır. Kel-dağ, Allahuekber, Yalnızçam, Kısır, Akba­ba ve Aras Güneyi dağlarının çeşitli kesim­lerinde çayır ve su kaynakları bakımından zengin, gene hayvancılık açısından önem taşıyan düzlükler vardır. Irmak boylarındaki şerit biçimli ya da dar düzlüklerden başka ilin en önemli düzlüğü Iğdır Ovasıdır. Doğal koşulların elverişliliği nedeniyle eski­den zengin bir orman varlığı bulunan il, yüzyıllar süren tahribat sonucunda bu varlı­ğını önemli ölçüde yitirmiştir. Dağların özellikle kuzey yamaçları ormanlarla kaplıdır.
Ekonomi. İl ekonomisi tarıma dayalıdır; tarımın da ağırlıklı kolu hayvancılıktır. Tarım kesiminin il gayri safi hâsılası içindeki payı 1979′da yüzde 57 iken 1985′te yüzde 53′e düşmüştür. Aynı dönemde sanayinin payı yüzde 4′ten 8′e, ticaretin payı ise yüzde 5′ten yüzde 7,5′e çıkmıştır. 1985 verileriyle il faal nüfusunun yüzde 80′i tarım kesimin­de, yüzde 3 kadarı ticarette, yüzde 1,5′i de sanayi kesiminde çalışmaktadır.
Kars ili Türkiye’nin en önemli hayvancılık merkezlerinden biridir. Hayvan varlığı sayı­ca yüksek olmakla birlikte, geleneksel yay­lacılık yönteminin ve canlı hayvan ticareti­nin yaygınlığı nedeniyle hayvansal ürün miktarı düşüktür.
İlde egemen sığır ırkı Doğu Anadolu kırmızısı, egemen koyun ırkı ise mor kara­mandır. Kıl keçisi ve at yetiştiriciliği ile tavukçuluk ve arıcılık da önemli birer geçim kaynağıdır. Kars balı Türkiye çapında ünlü­dür. Yaylalarda kurulan geçici mandıraların yapısı, teknolojik donanım açısından köylü işletmesi ile modern işletme arasındadır. Zavod adıyla anılan bu mandıralarda önem­li miktarda kaymak, tereyağı ve peynir üretilir. Et üretimi düşük olmakla birlikte sucuk, pastırma, kavurma yapımı oldukça yaygındır. Kıl, yün ve yapağı gibi ürünler ise yerel olarak keçe, kilim, çadır ve heybe dokumacılığında kullanılır.
Bitkisel üretimde kullanılan teknoloji geri­dir. Yükseklik ve iklim koşullarının sertliği bitkisel üretimin genellikle doğaya bağımlı kalmasına yol açmış, ürün deseni çeşitlenmemiştir. 1986 verileriyle başlıca tarla ürün­leri ve miktarları şöyledir: 336.819 ton şeker pancarı, 181.570 ton buğday, 168.704 ton arpa, 63.290 ton patates. Ayrıca çavdar, fiğ, soğan ve mısır üretimi de önemlidir. Iğdır Ovası gibi, mikro klima oluşturan ve bitkisel üretime elverişli düzlüklerde sebze ve mey­ve üretimi yapılır. 1986′da 55.099 ton kayı­sı, 18.569 ton karpuz, 14.161 ton elma, 8.625 ton kavun, 7.289 ton erik, 6.397 ton armut üretilmiştir. Ayrıca önemli miktarda dut, ceviz ve üzüm ile hıyar, domates ve lahana yetiştirilir. Göle ve Iğdır tarım işletmelerinde hayvancılık, bitkisel üretim ve bahçe tarımı yapılır.
Kars’ın 1968′de kalkınmada öncelikli iller arasına alınması sanayinin gelişmesi için yeterli olmamış, tarımsal ürünlerin işlenme­sine yönelik birkaç kamu yatırımı dışında ilde önemli bir yatırım olmamıştır. Başlıca kamu yatırımları Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) Kars Kombinası ve Süt Endüstrisi Kurumu’nun (SEK) Kars Sekmama Ma­mulleri İşletmesi ile yem ve çimento fabri­kalarıdır. SEK’e bağlı kuruluşta süttozu ve gravyer peyniri de üretilmektedir. İlde kü­çük sanayi oldukça yaygındır. Genellikle küçük atölyelerde tarım araç ve gereci üretimi, oto onarım ve bakımı ile kaşarpey­niri üretimi ağırlık taşır. Sankamış’ta kış sporlan ve kayak tesisleri ile Göle’de Karıncadüzü, gene Sarıkamış’ta Soğuksu orman içi dinlenme yerleri kurulmuştur. İl, yeraltı kaynaklan açısından zengin değildir.
Kağızman yöresinde kayatuzu, asbest ve magnezit, Sarıkamış yöresinde Perlit, Tuz­luca yöresinde tuğla ve kiremit hammadde­si, ilin çeşitli kesimlerinde jips yatakları ile madensuyu kaynakları vardır.
Tarih. Kars yöresi, Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarındandır. Kars’ta ve SSCB’de yapılan araştırmalarda, bu yörede Tarihöncesi çağlarda da sürekli yerleşme bulunduğunu gösteren höyük ve mağaralara rastlanmıştır. Susuz ilçesi ile Ani çevresin­de,  Kağızman’daki Yazılıkaya ve  Kurbanağa Mağarasında Paleolitik Çağa (y. 2 milyon-15 bin yıl önce), Aras Vadisinde Mezolitik Çağa (y. 15-10 bin yıl önce), Çıldır Gölündeki Akçakale Adası ile Kur-banağa Mağarası yakınlarında Neolitik Ça­ğa (IÖ 8000-5500), Ani çevresiyle Azat köyü yakınlarında Kalkolitik Çağa (İÖ 5500-3500), Kurbanağa Mağarası ..ile ilin çeşitli yerlerinde Tunç Çağma (İÖ 3500-1000) ait buluntular elde edilmiştir.
Yöre İÖ 9. yüzyılda Urartu egemenliğin-deydi. Urartu kralı II. Sardur İÖ 8. yüzyılda Sevan Gölünün batısında kalan topraklan aldı. Daha sonra Kimmer ve İskit istilasına uğrayan yöredeki Urartu egemenliğine Medler İÖ 560′ta son verdi. İÖ 6. yy’dan başlayarak Yunan yazarları bölgede “Armenioi” (Ermeni) halkının ve prenslerinin varlığından söz eder. Önce Medlere bağımlı olan bu prensler Pers yönetimi altında “satrap” görevini yerine getiriyorlardı. Bu satraplıklardan, önce Orontes hanedanı (İÖ 400-İÖ 200), ardından Artaksias hanedanı (İÖ 200-İÖ 1) oluştu. İÖ 69′da Artaksias hanedanından II. Tigran’ı yenen Romalılar Araks olarak adlandırılan bu bölgeyi ele geçirdiler. Roma’nın Araxes Eyaleti olan yöre, İS 2. yüzyılın sonlarına kadar Romalı­larla Partlar arasında el değiştirdi. 193′te Araks’a egemen olan Arsaklılar(*) 3. yüz­yılda başlayan Sasani üstünlüğüne Roma desteğinde karşı çıktılar. Daha sonra Sasaniler ile Bizans arasında çekişmeye konu olan yöreye 7. yüzyılda Arap akınları başla­dı. Arap egemenliği 7. yüzyıl sonlarından 9. yüzyıla değin sürdü. Genellikle Arapların denetiminde kurulan Ermeni yönetimlerin­den Bagratlı hanedanının bir kolunun mer­kezi Ani(*), öbürünün merkezi ise Kars’tı. Bizanslılar 1045′te bu yöreyi kendilerine bağladılar. 11. yüzyıl ortalarında Selçuklu­lar yöreye akınlar düzenleyerek yağmaladı­lar. Selçuklu yönetiminden sonra Kars ve Ani, Gürcülerin eline geçti. 1239′da Moğol­lar bu kentleri yakıp yıktılar. 1356′ya değin süren Moğol egemenliğini Altın Orda Dev­leti ve Karakoyunlu yönetimleri izledi. 1387′de Timur’un istilasına uğrayan yöre daha sonra gene Karakoyunlu egemenliğine girdi. Akkoyunlular ve Safevilerce de yöne­tilen Kars, I. Süleyman (Kanuni) tarafından 1534′te Osmanlı topraklarına katıldı.
Bir görüşe göre adını, İÖ 2. yüzyılın son yansında Dağıstan’dan gelerek yöreye yer­leşen Karsaklılardan alan Kars, 1876 tarihli vilayet salnamelerine göre Erzurum vilaye­tine bağlı Kars sancağının merkeziydi. 19. yüzyıl boyunca Ruslann saldın ve kuşatma-lanna uğrayan Kars 1876′da gene Ruslarca işgal edildi. Ayastefanos Antlaşması’yla (1878) Rusya’ya bırakıldı. 1917 Ekim Devrimi’nden sonra Rus orduları Kars’tan çekil­di. Brest-Litovsk Antlaşması’yla (3 Mart 1918) gene Osmanlılara bırakılan Kars’ta Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) sonra­sında Kars Milli İslam Şurası(*) kuruldu. Elviye-i Selâse’yi(*) işgal eden İngilizler Şura hükümetini dağıttıktan sonra yöreyi Gürcüler ile Ermenilere bıraktılar. Kars, Ermeni işgalinden 30 Ekim 1920′de kurtul­du, Moskova ve Kars antlaşmalarıyla Türki­ye sınırlan içinde kaldı.
Kent ve tarihsel yapılar. Kars kenti, adını verdiği platoda ve ilin orta kesiminde kurul­muştur. Eski bir yerleşme ve sınır kenti olarak tarih boyunca önem taşıyan Kars’ın çekirdeğini Kars Kalesi oluşturur. Kalenin çevresinde eski kent, kalenin güneyinde de 19. yüzyıl sonlarında Rusların kurmaya başladığı yeni kent bulunur. Eski kent, Kars Çayı üzerindeki Taşköprü ve bu köprüye açılan Su Kapısı’yla batıya, Orta Kapı’yla da ızgara planlı caddeleri ve taştan büyük binaları olan yeni kente bağlanır.
Ülkenin batısıyla ulaşım bağlantısını sağla­yan kara ve demir yolları Erzurum’dan geçerek kente gelir. Kent bu karayoluyla Ankara’ya 1.083 km uzaklıktadır.
1950′de 21.130 olan kent nüfusu düşük bir artış hızıyla 1960′ta 32.141′e, 1970′te 53.338′e, 1980′de 58.799′a ulaşmış, 1985′te de 70 bine yaklaşmıştır. Önemli bir ticaret merkezi olan kentte doğumevi ile bir Devlet hastanesi ve bir askeri hastane vardır. Kentteki tek yükseköğretim kurumu Ata­türk Üniversitesi’ne bağlı Kars Veteriner Fakültesi’dir.
Kentteki en eski tarihsel yapı Kars Kalesi’dir. Öteki önemli tarihsel yapılar 16. yüzyıl­da Kümbet Camisi adıyla camiye dönüştü­rülen 10. yüzyıl yapısı Havariler Kilisesi, üçü de 1579′da yapılmış olan Evliya Camisi, Paşa Sarayı ve Taşköprü’dür. 1963′te Küm­bet Camisi’nde açılan Kars Müzesi’nde, Kars çevresinde ve özellikle Ani kazılarında ele geçirilen buluntular sergilenmektedir.
Kars Belediyesi 1923′te kurulmuştur.

Oruç tutmanın faziletleri sevapları nelerdir Oruç niye tutulur

Allah’ın bize emrettiği ibadetleri yaparken tek amaç Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bütün varlıkları yaratan Allah, emrettiği ibadetlerde hiç şüphesiz hem birey hem de toplumla ilgili birçok fayda var etmiştir. Oruç da böyledir.
Orucun insan üzerinde oluşturduğu en büyük etki, insanın kendini eğiterek güçlü bir irade sahibi olmasını sağlamaktır. Böylece insan, Allah uğruna pek çok zorluğa katlana­bileceğim, iradesini güçlendirerek kendi sınırsız istek ve zevklerini dizginleyebileceğim öğrenmiş olur. Oruçlu kişi Allah’ın rızasını elde etmek için açlık ve susuzluğa dayanır. Böylece tahammül ve sabır sınırlarını genişletir. Hz. Peygamber (as) “Oruç, sabrın yarısı­dır.” buyurur. Ayrıca yemek içmek gibi insan için çok önemli ve vazgeçilemez bir ihtiyaç, bir ay boyunca Allah emrettiği için sınırlandırılmış olur. Bu da insanda “Kendi istek ve irademle zorunlu bir ihtiyaçtan uzak durabiliyorsam demek ki kötü ve çirkin davranış­lardan da uzak durabilirim.” düşüncesini oluşturur. Böylelikle oruç insanda güzel bir ahlâka sahip olmanın kapılarını açar.
Hz. Peygamber (as), oruçlu iken nasıl davranılması gerektiğine dair şu tavsiyede bulu­nur: u Birisi size sataşacak olursa ‘Ben oruçluyum1 deyin.” Oruç Allah’a karşı samimiyeti ve kulluğu pekiştirir. Sahip olunan nimetlerin farkına varılmasını ve insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma ruhunun güçlenmesini sağlar. Oruç tutarak açlık ve susuzluğun ne demek olduğu öğrenilir. Allah’ın verdiği nimetlerle yetinme ve kanaat sahibi olma gibi önemli bir özellik kazanılmış olur. Oruç, hem sahip olunan imkân ve nimetlerin fark edilmesine hem de ihtiyaç sahibi insanların durumunu düşün­me ve onlara yardım etme fırsatı oluşmasına zemin hazırlar.
Ramazan, Kur’an ayıdır. Çünkü Kur’an, Peygamberimize (as) ramazan ayında indirilme­ye başlanmıştır. Dolayısıyla ramazanda oruç tutmak, Kur’an’ın vahyedilmesini anmaya da vesile olur.
Peygamberimizin (as) “Bir kimse inanarak ve karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek oruç tutarsa onun geçmiş günahları bağışlanır.” hadisi bir müjdedir. Oruç tutan insan geri kalan hayatında temiz bir sayfa açmış olur, kendini günahlardan ve kötülüklerden uzak tutmaya çalışır.
Oruç, ayrıca sağlık açısından da birtakım faydalar sağlar. On bir ay boyunca durmaksızın çalışan vücut, âdeta bir aylık bir bakıma alınmış olur. Nitekim Peygamberimiz (as) “Oruç tutun, sağlıklı olun.” buyurmuştur.
Oruç, insana on bir ay boyunca sürdürdüğü gündelik hayat akışını değiştirebildiğini gös­terir. Böylece insan, kendini iyiye ve doğruya yönlendirebileceğini, hayatında istediğin­de değişiklikler oluşturabileceğini kavrar.

Survivor 2012 Finali ne zaman nerede yapılacak

Survivor 23 Haziran Begüm elenecek mi, Survivor 24 Haziran 2012 Nihat Kıbrıstaki elemelere gidecek mi, Survivorda 23 Haziran kimler finale kaldı, 23 Haziran 2012 survivor kim kazandı, Survivor 23 Haziran 2012 Kimler finale kaldı, Survivor 24 Haziran , Survivor
23 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ SURVİVOR FİNAL BAŞLIYORResort Hotelde yapılacak ve Survivor 2012 şampiyonu belli olacak.23 Haziran 2012 Cumartesi günü Nihat Altınkaya ve Begüm Yücetan sms Sonucu bir kişi elenerek fianale kalan kişi belli olacak.KIbrısta bulunan 4 yarışmacıdan 1 kişi elenerek büyük finale 3 kişi kalacak.